31 Aralık 2015 Perşembe

Alan Kavramı gelişmemişse...

İki kız çocuğu olan bir annenin sorusu ve cevap olarak paylaştıklarımı buraya da aktarmak istedim...

Soru:

Küçük kızım merak duygusu ile dopdolu ve her yeri, her şeyi keşfetmek istiyor. Biz de tehlikeli bir şey olmadıktan sonra hiç engellemiyoruz. Diğer taraftan ablası herhangi bir oyun kurduğunda ya da farklı şeylerle meşgul olurken ufaklık geliyor, anında her şeyi yıkıveriyor, çekiyor... vs. Tabii doğal olarak kızım buna bağırarak, bazen de ağlayarak tepki veriyor.

Farklı yöntemler denedim, ufaklık oraya erişemesin diye meşgul ettim ya da farklı bir şey verdim ama olmadı. Büyüğe izah etmeye çalışıyorum; o daha bebek, oynamasını bilmiyor, yaptığın şeyler ilgisini çekiyor... vs. diye ama pek bi faydası olmuyor.  Olmamasını da anlıyorum, neticede oyun çocuğu... 

Cevap:

Galiba şu anda büyük kızınız "alanına" giriliyor olmasından dolayı tepkili. Bu çok insani bir hal. Alanına girilen herkes bu tepkiyi verir. Belirlenmemiş alanlar, birbirimizin alanına girmemize neden oluyor ve kaygıya neden oluyor sanırım. Siz de anne olarak birbirini rahatsız etmemeleri için bir yandan küçük çocuğu oyalamaya çalışarak, bir yandan da büyüğü ikna etmeye çalışarak, fazlasıyla bir enerji harcamak zorunda kalıyor olmalısınız. 

İsterseniz alan belirleyerek başlayın. Mesela, bir halı ile bu alanı belirleyebilirsiniz. Büyük kızınız bu halıda iken, siz de dahil, babası da dahil, eve gelen misafir ya da aile büyükleri de dahil, hiç kimse o alana ve o alandaki herhangi bir şeye müdahale etmiyor olmalı. Çünkü orası "kızınızın alanı". 

Alan konusundaki hassasiyetinizi, ilk olarak kendiniz uygulayarak kızlarınıza tecrübe ettirebilirsiniz. Mesela evi süpüreceksiniz ve kızınız halının üzerinde bir şey ile ilgileniyor. O sırada onun alanına hiç zarar vermeden, itina ile onun halısının etrafından dolaşarak geçişiniz, ilk olarak büyük kızınızın, yukarıda bahsettiğim kaygıdan kurtulmasına neden olur sanıyorum. Bu kaygıdan kurtuldukça, o alanda iradenin sadece kendisinde olduğunu hissettikçe, emniyet hissi ile sükunet bulur. 

Küçük kızınız o alana her müdahale ettiğinde ona da kararlılıkla "Annecim orası ablanın alanı. İstersen bir izin alalım." dediğinizde, büyük kızınızın emniyet hissi daha da güçlenir. Bu arada küçük kızınız da bu düzeni öğrenmeye başlar. Eğer abla, kardeşinin alanına girmesine izin vermiyorsa, hiç ikna edilmeye çalışılmadan bu kararına saygı duyulması gerekir. Belki bu arada küçük kıza da bir alan oluşturulabilir.

Alan, çocuktan bir beklentiye girmek için ya da çocuğu dışarıdaki dünyadan tecrit etmek için değil, çocuk için kendi iradesi ile emniyet içinde kalabileceği sınırları çizmek için oluşturulur. 

Adem Hoca bir şeyden bahsetmişti. "Çocuklar paylaşmak ister; emniyet duymadıkları için paylaşamazlar." demişti. Büyük kızınız, kendi alanı ile ilgili emniyet hissini içselleştirdikçe, kardeşi ile daha paylaşabilir olacaktır İnşallah. 

Alan kavramı, benlik gelişiminde çok önemli bir yer tutuyor. Programlarda zaman zaman bahsediyor Adem Hoca. İsterseniz arşivden konu ile ilgili bir tarama yaparsanız, daha da ufuk açıcı olacaktır. Alanındaki güven hissi, benliğin güven hissi ile güçlenmesine vesile oluyor sanırım. 

Bununla birlikte, alanına girilmiş bir çocuğu, alanına girilmesine ikna etmeye çalışmak da, çocuğun benliğini zayıflatmak olur herhalde. Mesela eve gelen ve bu kuralı bilmeyen misafirin çocuğu ile ilgili "Ama o misafir, hadi izin ver, bak bir daha gelmezler, onlara gidince o da sana izin vermez" gibi ikna edici cümleler, zorla alanına girilmesinden dolayı benliği zayıflatıcı ifadeler olsa gerek... 


Bu arada, kızınızda alan kavramı yerleştikçe, odasını ayırmak, ona yeni bir alan oluşturmak olacağı için, sanırım keyifli bir sürece dönüşür...