Çocuklara, parayı sebep göstererek kimi davranışları kazandırma çabaları
çoğu zaman istenmedik başka etkileri ortaya çıkartıyor.
Mesela "Çok harcama, paramız biter" ya da "Suyu çok akıtma,
çok fatura gelir, paramız biter" gibi ifadeler, parayı ‘her an bitebilecek’
ve ‘bitmemesine uğraşılan’ bir değer gibi sunmuş oluyor çocuğa. Böylece para,
sadece bir alışveriş aracı olmasına rağmen, bundan çok daha yüksek bir yer ve
değer ediniyor çocuğun dünyasında.
Daha sonra bir gün çocuğunuzla birlikte birisine hediye alırken ya da
evinize gelecek misafirler için alışveriş yaparken, çocuk kendi harcayamadığı
parayı başkaları için de harcamak istemiyor. Dolayısıyla eve gelen misafir,
hediye alınan diğer kişi, yardımda bulunulacak birisi, çocuğun harcayacağı
paranın sarf edildiği yer olduğu için tehdit haline gelebiliyor. Hediyeleşme,
yardım ve ikram konusunda çocuk tepkiselleşebiliyor.
Böyle tepkiselleşmiş bir çocuk, “cimri” diye etiketleniveriyor. “Paylaşmayı
hiç bilmiyor, malı pek kıymetli…” diye haksızca yorumlanıyor.
Bazen böylesi bir durumda çocuğun hiç tepkiselleşmediği de olabiliyor. Eğer
çocuk hiç tepkiselleşmiyorsa, bu durumu içinde bir değersizlik hissi olarak büyütüyor
olmasına dikkat etmek gerekir sanırım. "Annem parayı bunlar için harcıyor; benim için
harcamıyor." düşüncesi ile ruhunun yaralandığı bir yanılgıya düşebilir.
Aslında biz çocuğa parayı doğru kullanma becerisi kazandırmak için, onu hiç
kaygılandırmayan bir yol da kullanabiliriz.
Örneğin beraberce bir karar alınarak ayda bir defa oyuncak alma günü
belirlenebilir. O gün için bir fiyat sınırlaması da konulabilir. O gün
gelmedikçe oyuncak alınmaz ama eğer çocuk isterse o gün yapılacak alışveriş
için önceden mağazaya gidilip bakılabilir. Oyuncağa bakılır ama alınmamış olur.
Sebebi para ile pulla ilgili değil, sadece oyuncak alma gününün
gelmemiş olmasıdır.
Eğer çocuğun istekleri ‘abur cubur’ cinsinden ise, haftada bir defa alışveriş
günü belirlenip kendisine "bir tane şey" alması ile ilgili
konuşulabilir. İstediği şeyi seçip bir tane alabilir. Daha fazla istediğinde
gene para pul meselesine girmeden "Bir tane alıyoruz, hangisini
almak istersin?" diye bir tane almak konusunda kararlı tutum
sergilenebilir.
Bu arada istediği şeyi almak konusunda da sınır çizilebilir. Örneğin cips,
jelli şekerlemeler gibi şeylerin içinde bize zarar verebilecek maddelerin
olduğu söylenip, bunların tüketimi azaltılarak alternatif yiyecekler bulunabilir.
Mesela kuru yemiş, cevizli sucuk, badem şekeri gibi daha sağlıklı tercihler
yapması konusunda rehberlik edilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder